ULUSLAR ARASI HUKUK BAKIMINDAN KARABAĞ
İŞGALİ
Sovyetler Birliğinin
dağılmasıyla birlikte Güney Kafkasya cumhuriyetleri bağımsızlıklarını
kazanmıştır.Bu süreçte Ermenistan, Dağlık Karabağ’ın da dâhil olduğu Azerbaycan
topraklarının yüzde yirmisine tekabül eden bölgeyi işgal etmiştir.Karabağ
tartışması 1988-1989 yıllarında bölgede bazı kesimlerde yoğun nüfusa sahip olan Ermenilerin bağımsızlık için referandum düzenleyip bağımsızlık kararı almasıyla başlamış,sonrasında şiddetli
çatışmalara,bir milyona yakın insanın göç etmesine yol açan trajik bir savaşa
yol açmış,1994 yılında ise yapılan anlaşma ile taraflar ateşkes ilan
etmiştir.Ermenistan’ın bu haksız işgali Azerbaycan’ın binlerce asker kaybına
yol açmış,Hocalı, Ağdam gibi birçok yerde
katliamlara,milyonlarca insanın yerlerinden göç etmesin sebep olmuştur.Halen, 9
milyon nüfuslu Azerbaycan’da 1 milyondan fazla göçmen yaşamaktadır.Ülkedeki her
9 kişiden 1’i mülteci konumundadır.Azerbaycan’da mültecilere “kaçkın”
denmekte,ülkedeki kaçkınların sayısı toplam nüfusun yüzde 13’üne denk
gelmektedir.İşgal sadece insanlık dramına yol açmamış,maddi açıdan da işgal
neticesinde toplam uzunluğu 25 bin km olan otomobil yolu, toplam uzunluğu 3984 m olan 160 köprü,
14.500 km uzunluğunda elektrik hattı, 2500 elektrik trafosu, 2.000 km
gaz boru hattı, 160 su deposu, 34'ten fazla gaz dağıtım istasyonu tahrip
edilmiştir.Toplam 140.000 öğrenci kapasiteli olan 600 okul,53 bin öğrenciye
hizmet veren 65 meslek lisesi,2 yüksek öğrenim kurumu yok edilmiştir.700 kadar
sağlık ocağı,bu bağlamda 800 yataklı hastane,poliklinikler,doğum evleri,eczane
binaları,acil yardım hastaneleri dağıtılmıştır.Sağlık hizmetlerine verilen
zarar toplam 1,2 milyar dolara yakındır. Birçok
müze,cami,külliye talan edilmiştir.Azerbaycan Cumhuriyeti toplam 22
milyar dolar meblağında zarara uğramıştır.
Aradan
geçen süre zarfında Azerbaycan Cumhuriyeti, sorunun uluslar arası hukuk
kurallarına uygun barışçıl yollarla çözümlenmesi için Birleşmiş Milletler,AGİT
Minsk Grubu gibi uluslar arası kuruluş ve teşkilatlar,konuyla alakalı
devletler,dünya kamuoyu nezdinde her türlü girişimde bulunmuş ancak
Ermenistan’ın katı ve kabul edilemez tutumu yüzünden işgal henüz sona
erdirilememiştir.Elbette Ermeniler bu sorunda tek başına hareket
etmemekte,işgalin başladığı günlerden bu yana
Rusya’nın askeri ve diplomatik desteği ile mevcut durumu sürdürmektedirler.
Ermeniler işgal ile birlikte Dağlık Karabağ Cumhuriyeti olarak adlandırılan
devlet kurduklarını iddia etmektedirler.Ermenilere göre Karabağ Ermenileri
“self-determinasyon” (kendi kaderini tayin) hakkını
kullanarak kendi bağımsız devletlerine sahip olmayı seçmiş ve Azerbaycan’a karşı
bağımsızlık savaşı vermişlerdir.Ancak bu cumhuriyeti de facto olarak tanıyan
hiçbir devlet yoktur.Ermenistan,bilerek buranın bağımsız bir cumhuriyet
olduğunu ileri sürmekte,böylece uluslararası toplumu,tanımadığı bu cumhuriyeti
kamuoyu nezdinde fiilen ve hukuken tanımasını sağlamaya çalışmaktadır.Tüm bu
çabalara rağmen uluslar arası toplum bu cumhuriyeti tanımamakta,barış
görüşmeleri konusunda Azerbaycan ve Ermenistan’a telkinde bulunmaktadır.Fakat
devletlerin bölgedeki çıkarları,bölgenin enerji nakil hatlarının geçişinde
stratejik bir konumda bulunması,bölgeye yakın Türk Cumhuriyetlerinin ve tarihi
İpekyolu bağlantısının kurulmasının istenmemesi gibi birçok faktör yüzünden
sorunun çözümü konusunda atılmış somut,eşitlikçi ve hukuka uygun bir çözüm de
şimdiye kadar ortaya konmuş değildir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yüce Divanı’nın vermiş olduğu karar
Azerbaycan’ın haklı davasında uluslar arası hukuk desteği bakımından oldukça
önem arzetmekte,Azerbaycan’ın yaklaşık topraklarının %20 sinin Ermenistan
tarafından fiilen işgal edildiğini dolaylı yoldan hukuk zemininde
doğrulamaktadır.Sorunun çözümünde elbette hukuk kuralları tek başına yeterli olmamakta,küresel
ve bölgesel güçlerin siyasi bakışları ve politikaları meseleye yön
vermektedir.Ancak ne olursa olsun bu güçler de uluslar arası hukuktan tamamen
koparak,uluslar arası hukuka aykırı hareket edemeyeceklerine göre Azerbaycan’ın
bu tarz hem kişisel,hem de devlet tarafından ortaya konan girişimleri
arttırması gerekmektedir.Toprak bütünlüğünü sağlamış,egemenliğini koruyan güçlü
bir Azerbaycan’ın olmasının hem Türkiye için hem de diğer bölge devletleri için
bölgenin istikrarı yönünde önemli sonuçlar doğuracağı unutulmamalıdır.08/01/2016
Av.Göksal KILIÇ
Av.Göksal KILIÇ
2- Hukuki Açıdan Dağlık
Karabağ Sorunu:Chiragov ve DiğerleriV.Ermenistan Davası
Turgut Kerem Tuncel AVİM 26/06/2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder